migren cerrahisi

Artık migren ağrılarına kalıcı çözüm zamanı!
Endoskopik (kapalı) migren ameliyatı  dünyada 15 yıldır uygulanmakta olan yeni bir yöntemdir. Dünya'da öncülüğünü Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi branş olarak üstlenmiştir. KTÜ Tıp Fakültesi bünyesinde Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Anabilimdalı, öğretim üyelerinden Doç.Dr.Muhammet Uraloğlu öncülüğünde, bu ameliyatın başarı ile geçekleştirildiği Türkiye'nin ilk tıp fakültesi olarak önemli bir görevi özveri ile yürütmektedir. Tecrübeli ekibi ile sadece ilimiz Trabzon değil tüm bölge illerimiz yanında Ankara ve İstanbul'dan, tüm Türkiye'den ve sağlık turizmi bünyesinde yurtdışından gelen hastaların da hizmetindedir.
 


 

Migren Nedir?
Migren kadınların %18, erkeklerin ise %6’sı olmak üzere toplumun önemli bir kesimini etkilemektedir. Bireyin hayat kalitesini düşüren bu ağrıya, ataklar halinde ortaya çıkıyorsa  migren ağrısı diyebiliriz. Migren atakları kiminde yılda 1-2 defa, kiminde ise ay içerisinde defalarca görülebilmekte ve ağrıların çoğu çok şiddetli seyretmektedir.
Migren sadece bir baş ağrısı değildir. Ağrıdan başka görmede bozukluğa kadar birçok semptomu olan kompleks bir durumdur. Migren ağrılarını şiddetli baş ağrısı olmasının dışında diğer ağrılarından ayırt eden en önemli özellikle ise ağrı ile birlikte ortaya çıkan bulantı, ses ve ışığa duyarlılık gibi semptomlardır. Migren ağrısı olanlar eşlik eden bu rahatsızlıklar nedeniyle günlük işlerini tamamlamakta zorlanırlar.

 

 

Migren Tedavisi
Migren tedavisinde ilk süreç, migren hastasının şikayetleri doktor tarafından değerlendirildikten sonra klinik olarak tanı konulmasıdır. Migren tanısı Nöroloji hekimi tarafından yapılan detaylı muayene ve incelemelerden sonra konulur. 
 
Tedavi çok çeşitlilik içerir. Önleyici tedaviler atak sıklığını azaltmaya yöneliktir ve temelde stres durumlarından uzak durmayı gerektiren davranışsal terapi, özel diyetler, vb. yöntemlerdir. Medikal tedavi için de çok çeşitli seçenekler mevcuttur ancak bu tedaviler migreni ortadan kaldırmaz, ağrıyı azaltmaya ve diğer migren ilişkili semptomlara yönelik düzenlenir. Botox, akupunktur, akupressure, mezoterapi, nöral terapi migren tedavisinde faydalı olabilir ancak etkileri sınırlı ve geçicidir. Migren cerrahisi ile kalıcı tedavi sağlanır. 
 
Migrenin cerrahi tedavisi;
Cerrahinin tam olarak adı "trigeminal sinir dallarının kranial mikrovasküler endoskopik dekompresyonu" dur. Anestezi altında yapılan cerrahi bir operasyondur ve migren çeşidine göre uygulanacak bölge ve yöntem değişmektedir.Bu prosedür %92 hastada başarı ile uygulanan migren ataklarının olmadığı veya dramatik olarak atak sıklık ve şiddetinin azaldığı bir hayatı hastaya sunan cerrahi bir işlemdir.

Edoskopik olarak (kapalı yöntem) ile ameliyat yapılır, hastanın görünür bölgelerde yara izi olmaz, beyin ameliyatı değildir. Kafa derisini hissetmemizi sağlayan sinirlere yönelik bir müdahaledir. Bu sinirler kafa derisine ince dallar halinde yayılır. Bu sırada kemikten çıktıkları foramen, kas, fasya veya bir atardamar tarafından sıkışmaya uğrayabilirler (Bknz video). Bu sıkışma noktaları bulunur ve sinir serbestlenir ise migren kalıcı olarak tedavi edilir. Endoskopik migren cerrahisi tam olarak bunu sağlar.
 
Hastanın botox vb. diğer yöntemlerden fayda görmesi hastanın migren tanısını destekler, cerrahiden fayda göreceğinin işaretidir.
 
Ameliyatlardan edindiğimiz gözlemlerimize göre hastaların sağ ve sol sinir bölgelerinde var olan anatomik varyasyonlar migrenin neden yarım başağrısı olduğunu açıklamaktadır. Özellikle alın bölgesinde supratroklear ve supraorbital sinirlerde bu durum çok belirgindir. Sağ tarafta kasın içinden veya kemik tünelden geçen sinir solda normal seyredebilir. Bu kural olmamakla birlikte varyasyonlar iki taraflı da olabilir. Anatomik varyasyonun olduğu taraf genellikle migrenin tetik noktasını oluşturur. 
Migren cerrahisi her başı ağrıyan hasta için uygun değildir. Migren tanısının bir Nörolog tarafından kesin olarak konulması şarttır. İlaç tedavilerinin ve diğer yardımcı tedavilerin yetersiz kaldığı hastalar cerrahi için öncelikle adaydır. Uzman bir hekim tarafından cerrahi için bir seri tanı testi ile değerlendirilirler.
 
Bu testler 5 basamakta incelenebilir:
Muayene: Hastanın ağrılı, hassas noktaları elle ve el dopleri ile muayene edilelerek tetik nokta tespitleri yapılır. 
Migren Testi: Tespit edilen tetik noktalara özellikle  migren atağı sırasında lokal anestezik ilaç enjeksiyonu ile alınan cevap değerlendirilir.
Botoks Testi: Muayene esnasında ağrısı olmayan hastaların muhtemel tetik noktalarına Botox enjeksiyonu yapılır. Kaslar felç olur ve sinir sıkışması ortadan kalkar, ağrı sıklığı azalabilir. Bu durum hastanın cerrahiden fayda göreceğinin işaretidir.
Migren günlüğü: Hastaların ağrı sıklık ve derecelerini tespit için kullanılır.
Migren ameliyatı: Testlerden geçen hastaların ameliyattan artık kesin olarak fayda göreceği söylenebilir, tetik noktaları hangi bölge veya bölgelerde ise ona uygun plan yapılır.
Bu algoritma her hasta için zorunlu değildir, hiçbir  yardımcı tedaviden fayda görmeyen çok ileri migren hastaları hikaye alınarak tespit edilir ve ameliyat aşamasına geçebilir.
Migren tetik noktaları 6 bölgede değerlendirilir. 

 

 Migren Tetik noktaları

Etkilediği hasta (%)

Frontal (alın)

Temporal (şakak)  

Septonazal (burun)

Oksipital (ense)

Auriculotemporal (kulak önü)   

Küçük oksipital (ense yan)   

%65

%65

%67

%48

%6

%4

 

Bu alanların hepsi endoskopik yöntemle mi ameliyat edilir?
Prensip olarak izi saçın içinde kalan alanlar açık, saçsız alanda kalanlar kapalı ameliyat edilir. Kapalı yapmanın amacı saçsız alanda kalan alanların ameliyat izlerini saçın içine taşımaktır. Sadece  frontal ve temporal bölgeler endoskopik olarak ameliyat edilirler. Bu sayede izler alnımızda ve şakağımızda kalmaz. Yine saçı geride (alın 8 cm den geniş) veya saçı dökük olan alın migrenleri de izlerin gizlenebildiği yer olan göz kapağı çizgisinden ameliyat edilirler.


Oksipital bölge migrenleri ense  saçlı deri ortasından veya lesser oksipital bölge ense hafif yan taraf saçlı deriden; Aurikulotemporal bölge kulak önü saçlı deriden açık yöntemle lup gözlük ile büyütme altında, burun migrenleri de burun deliklerinden ameliyat edilir.

 

 
Frontal Migren Başağrısı

  

Ağrı göz kapaklarının üstünden başlar ve genellikle öğleden sonra görülür. Kuvvetli kas aktivitesi, dinlenme ve hareket anında derin çatma çizgileri oluşturur.  Supraorbital ve supratrohlear sinirlerin korugator kastan veya alın kemiğinden çıktığı noktalar dokunmaya hassastır. Hastalar ağrı sırasında çoğunlukla etkilenmiş tarafta göz kapağında düşüklük yaşarlar. Alanlara baskı uygulanması başlangıç aşamasında migrenin sonlanmasına neden olabilir.Sıcak ve soğuk, baskı ve ağrıyı azaltabilir, durdurabilir. Ağrı genelde içeri doğru patlar tarzdadır. Stres frontal migren ağrısını tetikleyebilir.
 
Temporal Migren Başağrısı
 

 

Ağrı şakak bölgesinden başlar. Hastalar genellikle tüm gece diş sıkma ve ya gıcırdatma sonrasında sabah ağrı ile uyanırlar. Ağrı çiğneme kaslarının hassasiyeti ile ilgilidir. Diş görüntüsü yıpranmış olabilir.    
 
Oksipital Migren Başağrısı 
 

Ağrı ense bölgesinden başlar.Ağrının belli bir başlangıç zamanı yoktur. Hastaların omurgalarında incinme hikayesi olabilir. Boyun kasları genellikle gergindir. Ağır egzersiz ve stres oksipital migren başağrısını tetikleyebilir. Baskı uygulanması ağrıyı erken dönemde durdurabilir. Soğuk veya sıcak uygulanması ağrıda fayda sağlayabilir.
 
Rinojenik Migren Başağrısı  
 
Ağrı göz arkasından başlar. Hasta çoğunlukla gündüz ve gece ağrı ile uyanır. Migren başağrısı burun allerji dönemleri ile bağlantılı olabilir. Adet dönemleri rinjenik migren başağrısını tetikleyebilir. Ağrı genelde patlayıcı tarzdadır. 
 

 

Migren ameliyatları ve diğer ameliyatlar ile ilgili daha fazla ve detaylı bilgiyi; bizlerle iletişime geçerek öğrenebilirsiniz.