Kaçak/sahte içki kullanımı sonrası görülen metil alkol zehirlenmeleri gündemden düşmeyen bir konu olup bu konu hakkında Türkiye ve Dünya’daki son gelişmeleri öğrenmek amacıyla KTÜ Farabi Hastanesi Acil Tıp AD öğretim üyesi Tıbbi Toksikolog Doç. Dr. Aynur Şahin ile Ortadoğu Kuzey Afrika Klinik Toksikoloji Derneği kurucusu, Amerikan Tıbbi Toksikologlar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi ve ABD Emory Üniversitesi Acil Tıp Öğretim Üyesi, Tıbbi Toksikolog Prof. Dr. Ziad Kazzi online görüş alışverişinde bulunarak konu hakkındaki görüşlerini açıkladılar.

Doç. Dr. Aynur Şahin “Emory Üniversitesi ve Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıbbi Toksikoloji alanında teletıp yani (telefon/internet) üzerinden hem tıbbi danışmanlık alma hem de ortak eğitim ve araştırma yapma üzerine bir protokol var ve bu protokolle birlikte bu alanda 25 yıllık tecrübeye sahip Emory Üniversitesi ile bilimsel iş birliğini geliştirerek ülkemizde Tıbbi Toksikoloji alanında önemli ilerlemeler hedeflenmiştir. Merkezimize şu ana kadar toplamda 5 hasta metil alkol zehirlenmesi nedeniyle başvurdu. En son dün bir hasta görme bulanıklığı, halsizlik nedeniyle geldi ve şu an halen tedavisine devam ediyor. Fakat Ülkenin çeşitli yerlerinden de hasta başvurularının halen devam ettiği bilgisine ulaşmaktayız maalesef. Özellikle yılbaşında bu rakamların artmasından hekimler olarak endişe ediyoruz” dedi.

Prof. Dr. Ziad Kazzi ise “

ABD, Atlanta Georgia’da bulunan Grady Memorial Hastanesi’nden çalışıyorum. Burada 1990’ların başında çok büyük bir metanol salgını yaşandı. Kaçak içkilerin imalatında metanol kullanıldığı için oldu bu. Benzer vakaları bugünlerde Avrupa'da, Güneydoğu Asya'da ve Afrika'da, Amerika Kıtası’nda, Güney Amerika'da görmekteyiz. COVID-19 pandemisi sırasında İran'da çok ama çok büyük bir salgın yaşadık.COVID-19'a iyi geldiğini düşünerek kendileri metanol içip çocuklarına da metanol içirdiler. Bu salgınların izini sürmek, bu salgınların kaynağını araştırmak zor, bu yüzden bu zor zamanlarda aklım ve kalbim Türkiye ile beraber. Umarım bu salgınlara çok yakında çözüm buluruz. İnsanlar, alkole ulaşmak ve kullanmak için yollar arıyorlar tabii ki, bu tükettikleri alkolün metanol ürünü içerip içermediğini bilmeleri zor. Ve içtikleri alkolün türüne bağlı olarak tadından, görüntüsünden ayırt edemeyebilirler. Özellikle meyve sularıyla, farklı tür sıvıları karıştırırsanız, tespit etmek imkansızdır. Kendi imkanlarınızla içecekteki metanolü tespit etmek için test yapmak gibi bir şansınız da yok. Diğer bir konu ise, içer içmez tam olarak metanol zehirlenmesi için özel zehirlenme belirtilerine neden olmaz ve zehirlenme bulgularının ortaya çıkması zaman alır. Başlangıçta ortaya çıkan bazı belirtiler, çok özellikli değil. Normal alkolün etkisi altında olduklarını düşündükleri belirtileri olabilir. Yorgunluk, baş ağrısı ya da sarhoşluk hissederlerse hatta görme sorunları yaşarlarsa bile yorgun olduklarını ve çok iyi göremediklerini düşünebilirler. Bu belirtiler saatlerce gecikebilir, etkileri bir gün sonra görülebilir, hatta etil alkol ile birlikte içiyorsanız ortaya çıkması bir günden daha fazla sürebilir, bu büyük bir dezavantaj ve insanlar genellikle çok hasar meydana geldikten hastaneye başvuruyorlar. En iyi çözüm farkındalığı arttırmak. İnsanlara bunun tehlikeli olduğunu, bu yüzden zehirlenmemek için yasadışı alkolü kullanmayı bırakmalarını söylemek, zehirlenmeyi en baştan engeller. Çünkü bir kez içmeye başlarlarsa, bunu kontrol altına alması ve tedavi etmesi zordur”

dedi.

Kaçak içkiyle mücadelede kamuoyunu bilinçlendirmenin önemini vurgulayan Prof. Dr. Kazzi “Tam da şu an yaptığımız gibi Dr. Aynur Şahin ve KTÜ Farabi Hastanesi ekibinin yaptıkları ve diğer hastanelerin ve Sağlık Bakanlığı’nın farkındalığı arttırmak için TV ve sosyal medya aracılığı ile, çalışması önem arz ediyor. Ayrıca devletin üretilen bu kaçak alkollü içeceklerin kaynağını araştırması ve alkolün içinde bu zehirleri kullanan suçluları yakalaması bunlar en önemli önlemlerden. Bazı durumlarda bazen doğal fermantasyon sonucu metanol ortaya çıkmakta ancak kaçak alkollü içkilerin üretiminde metanol kullanma genelde bilinçli olarak yapılmakta. Bence devletin bunları yapan insanları yakalamak için sarf ettiği çaba çok önemlidir” diyerek sözlerini tamamladı.

Doç. Dr. Aynur Şahin son söz olarak “Metil alkol zehirlenmesi, erken tanı konulup müdahale edilmezse; gözde, beyinde geri dönüşümü olmayan hasar yapar hatta ölüme sebep olur. Lütfen çok dikkatli olalım. Alkol tükettikten sonra görme bulanıklığı, halsizlik, bulantı, kusma, karın ağrısı gibi bulgular ortaya çıkmışsa veya içtiği alkolün sahte olduğuna yönelik şüphe varsa ki tadından anlamak maalesef mümkün değil kişiler hemen en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalılar. Hayatımız değerli. Lütfen kendimizi ve sevdiklerimizi riske atmayalım” dedi.