haberler

Duayen Öğretmenimizden Kaybolan Değerlerimiz Temalı Dergimize Övgü Dolu Sözler

Kıymetli genç doktorum; Editörden başlayıp, “Bir zamanlar Haraga’da tütün yetiştiriciliği “yazısına kadar muhtevası mazimizdeki yaşantılarımızla doldurulmuş “Farabi Aktüel” derginizi büyük bir beğeni ile okudum.

“On bir yıl önce…” yazısı ile “anne sevgisini işleyen sağlık memuru İrfan Elbir kardeşimi selamlıyorum,

“Ağasar yayla göçleri” ile, bizi unutulmaz yaşanmışlıklarımıza büyük bir başarı ile getiren, Mustafa Reşit Sümerkan hocamızı alkışlıyorum,

“Özledim” şiiri ile onca uğraşı arasında birde şiir kitabı yayınlamayı başaran “inani” mahlası ile haklı bir şöhrete ulaşan, Uzungöl’ün “komar gülü” Mehmet İnan’ın bir gün çok güzel çaldığı “kemençesini” birlikte dinlemeye sizi davet ediyorum.

“Eskinin çocukları” yazısı ile hepimizin yaşadığı o unutulmaz çocukluk dönemlerimize hasret duymamızı sağlayan Ömer Çebi kardeşimi alkışlamamak mümkün mü?

“Nostalji şiirinin” 8 dizesine hayatı sıkıştıran Sedat Bostan hocamız da bugün bol kepçe dağıtmaya çalıştığımız sevgi ve takdir sermayesinden payı ayrılanlardan oldu.

“Biz mi büyüdük dünya mı küçüldü” yazısı ile, zor ama tadına doyulmaz çocukluk ve gençliğe adım atma yaşanmışlıklarımızı, yaylalarda bakır tavada kaymaktan annelerimizin yaptığı lezzeti doyumsuz “dönme kuymaklarımızın” koyun peyniri ile harmanlanması gibi anlatan Celal Tekinbaş hocamızı da alkışlarken biraz yorulmayı göze almamız gerektiğini içtenlikle söylüyorum.

Kizirnos köyünden başlayıp, Manut mezrasından Kerenkaş yaylasına varan serüven dolu hatıralarını, çok sevdiği aile büyükleri ve özellikle çok sevdiği “nineciğinin” yaşanmışlıkları ile süsleyen İhsan Akova kardeşim; muhteşem reyhası olan ve bizim oralarda “cifin çiçeği olarak bilinen dalından alınmış bir çiçeğin yakasına takılmasını hak etmiştir.

Türk’ün onsuz bir türlü karnını doyuramadığı mübarek ekmeğimizi; Karadeniz taş fırın ekmekleri” başlığı altında inceleyip bizi “organik damak zevklerimize” yolculuğa çıkaran Uzm. Hemşire Meral Bektaş Hanımefendi’den, güzel bir “pileki- bilegi” ekmeği alacağımızın olduğunu not ederek yolumuza devam edelim.

“Çocukluğum” şiiri ile ikinci kez karşımıza çıkan İrfan Elbir ile “dalında, armudu, elmayı” yemek için şimdiden davetini beklediğimizi bildirmek isterim.

“Eski köy evlerimiz” yazımıza böylesine anı ve anlam yüklü bir dergide yer verilmesi nezaketine bir tarih öğretmeni olarak elbette ki teşekkür ediyorum.

“Top musalladan dönünce” yazısı ile, çocukların kale olarak kullandıkları “musalla taşı” ile çocukluk heyecanları arasında güzel bir ironi yapan Kasım Tiryaki beyefendiyi de bu ilginç yorumundan dolayı kutluyorum.  

“Bir zamanlar balıkçılık” yazısı ile, bölgemizin en otantik uğraşlarından olan “balıkçılık kültürünü” günümüze taşıyan Servet Kuloğlu öğretmenimize; nerede o eski balıklar ve balıkçılar diyerek, atılan son ağlara rast gele diyerek yolumuza devam edelim,

Bugün ki modern AVM’lerin başlangıcı olan Yayla hanları yazısı alıp görür bizi Kahve düzü, Limon suyu, Sultan Murat yaylalarının hanlarına ve hancılarına. Sami bey Valilikte görev yapıyor ama belli ki hafta sonlarında yerinde durmuyor! Gidemediğimiz ama aynı zamanda unutamadığımız bu mekanları bize hatırlattığı için kendisine teşekkür ediyoruz,

 8 bin yıllık kadim bir tarihi olan şehrimizin sosyal hayatını şekillendiren 33 adet Yaşam alanı olan Eskinin 5 yıldızlı konaklama yerlerini, “Han geleneği ve Trabzon hanları” yazısı ile bize aktaran Tahir Orhan beyefendiye alkışlar,

Kadım Türk boyu Çepni Kültürünü anlatan ve Mehmet Karabayır tarafından kaleme alınan, “Şalpazarı ve yaşayan kültürü” yazısını okumayanların pişman olacaklarını şimdiden söylemeliyim.

“Kara kovan balı” yazısı ile, bal yüzünden yediğim ve bir haftada kendine zor geldiğim günler geldi aklıma. Bal tatlıdır ama bende acı bir hatırası vardır! Burada anlatılması uzun olacağı için kadim dostum Zekeriya Aydın‘a buradan seslenerek, bu sene ki hasatından hiç olmazsa tadımlık bir ikramını beklediğimizi ifade etmek istiyorum.

“60 Yıl önce Tonya” yazısı ile Suat İnce Bey; geçmişe pencereden bakarak bir fotoğraf çektiğini ortaya koyuyor, tebrikler öğretmenim.

Trabzon, Sanat=Haydar Durmuş gerçeğini çok nezih röportajı ile ortaya koyan ve bu dergiyi bana takdim etmek için oldukça gayret gösteren Gonca Aslan Hanımefendiye bizlerden kocaman alkışlar hediye ediyoruz,

Kökleri tarihin 10 bin yıllık serinliklerinde olan kadim milletimizin yaşayan geleneklerini “Kalandar” yazısı ile resmeden Vildan Yıldırım hanımefendiyi bizi çocukluk günlerimize getirdiği için tebrik ediyorum,

“Eskiden Trabzon’da yaşamak “yazısı ile, eskiyi anlatmak ve anlamakta ben de varım diyen Selahattin Köse hocamıza şükranlarımızı sunarak gönlümüzü geçmişe döndürmeye gayret ediyoruz,

Üçüncü kez “Yeniden” şiiri ile karşımızda bulduğumuz İrfan Elbir’i; güzel şiirine rağmen “azı karar, çoğu zarar “diyerek uyarıyor ve bir dergide bir kişiye ait sadece bir yazının daha kıymetli olacağını acizane hatırlatmak istiyorum! Kime? Elbette ki dergiyi hazırlayan ve içerikleyen ekibe!

A. Mevhibe Coşar hanımefendi, “Haberleşme” yazısı ile Hz. Lut’un hanımın; gece ateş yakarak, gündüz duman çıkarıp evlerine gelen erkek misafirlerini kavmine jurnallemesinden itibaren insanoğlunun yararlandığı iletişim metotları, kim bilir, teknoloji çılgınlığının kendisini imha etmesinden sonra da insanlar için gerekli olacağını bize düşündürmektedir,

Türk milletinin karnını en iyi doyuran ekmeğimizin en güzel yoğrulup ekşi maya ile pişirildiği “Vakfıkebir Ekmeğimizi” Tuncay Hacıfettahoğlu iştahımızı kabartacak şekilde anlatmış. Ne diyelim; Tuncay beyden de bir ekmek alacağımız olsun diyerek yolumuza devam edelim.

Eskilerin buzdolabı ve hububat- gıda ambarı olarak kullandıkları Seranderimizi Kemal Bulut Bey, “Seranderler” yazısı ile çok güzel ifadelendirmiş, kalemine sağlık değerli hocam.

Nerde o eski komşuluklar hasretini hatırlatan “Eski komşuluklar” yazısı ile Uzm. Hemşire Elmas Gençalioğlu hanımefendiyi tebrik ediyoruz,

Mayıs 7’si yazısı ile her ne kadar Tuncay Bey de İrfan Elbir Bey gibi ikinci yazısı tekrarına düşüyorsa da anlatımlarının güzelliği tahammüllerimizi tahkim eder özellikte görünüyor,

74 yıllık ömründe hayatı fotoğraflayan Coşkun Kulaksızoğlu bu alandaki efsane fotoğrafçı unvanını hak ediyor. Röportaj dalında Gonca Hanım da ikinci kez karşımıza çıkıyorsa da bu önemli insanı gündemleştirdiği için, bir demet çiçeği hak ediyor,

“Galyan vadisi güzellemeleri” yazısı ile Öğretim görevlisi Sebahattin Eyüpoğlu yaşadığı toprakları adeta Coşkun Kulaksızoğlu ağabeyimiz gibi elindeki fotoğraf makinesi ile değil, hafızası ile fotoğrafladığını çok nezih anlatmış, alkışlıyoruz hocam,

Nedir bu Tonyalılardan çektiğimiz diyecekken, bir dizi değerli dostumun Tonyalı olduğunu hatırlayınca; “Tonya’da bayramlaşma ve düğün” yazısı için, Uzm. Hemşire Gülnur İnce Erdem’e teşekkür etmenin daha kıymetli olduğunu hatırladım.

Babaannesinin pişirdiği ekmeğim tadı ağzında “Tarlaya ektim bir tane” yazısı ile öğrenci Cevriye Bayar hanımefendi, eskiyi yazmak için ille de eskide yaşamak zorunda olmadığımızı gösteren yazısıyla bize çok güzel anlatmış, tebrikler öğrencimize,

Kadım dostum Zühtü Akyıldız beyin yayınladığı “Nokta” kitabının kapak resmini görünce bu resmî Varol Uzlu beyden aldığını şimdi “Unutamadıklarımız” yazısını görünce öğrenmiş oldum. Resim de resmeden de güzel diyerek sona doğru yaklaştığımızı müjdelemek istiyorum.

Ve “Karadeniz değirmenleri” yazısı ile, Hacı Dursun Koçyiğit, mısır öğütmek için gecenin geç saatlerinde gidip, değirmenin tavanında sörf yapan fareleri seyrederken uykuya daldığımız günleri getirdi aklımıza,

“Mahtala yaylası” yazısı ile, yöresel güzellikleri anlatmada bizler de varız diyor; Öğretim üyesi Ahmet Ayar ve Mühendis Mehmet Aydın,

Ve nihayet, “Bir zamanlar Haraga’da tütün yetiştiriciliği yazısı ile, köylümüzün geçim kaynağı olup şimdilerde yok olan bir tarımsal uğraşımız mükemmel anlatılmış,

Bu değerli çalışmayı yapanlar, başta KTÜ Farabi hastanemizin başarılı başhekimi Prof. Dr. Celal Tekinbaş ve ekibini gönülden kutluyorum. Her birine ayrı ayrı sevgi ve saygılarımı iletiyorum.

İyi ki varsınız diyorum.


Emekli Tarih Öğretmeni

Hasan SUİÇMEZ

 

24 Temmuz 2023