haberler

TÜBİTAK 1002-C Doğal Afetler Odaklı Saha Çalışması Acil Destek Programı Kapsamında İlk Projemiz Kabul Edildi

Üniversitemiz Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Öğretim Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Selcen UZUN DURAN’ın yürütücülüğünü yaptığı, Fen Fakültesi Fizik Bölümü öğretimüyesi Prof. Dr. Belgin KÜÇÜKÖMEROĞLU ve Rize Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Serdar DİZMAN’ın yürütücü olarak yer aldığı  “6 Şubat 2023 Depreminin Meydana Geldiği Bölgelerdeki Termal Sularda ve Toprakta Radon Miktarının Tespiti ve Deprem ile İlişkisinin Araştırılması” başlıklı proje TÜBİTAK 1002-C Doğal Afetler Odaklı Saha Çalışması Acil Destek Programı Kapsamında kabul edildi.

Dr. Öğr. Üyesi Selcen UZUN DURAN proje ile ilgili olarak yaptığı açıklamada şu bilgilere yer verdi.

Deprem, iç mekanizmasında birçok değişkeni barındıran ve doğrusal olmayan karmaşık bir yapı olduğundan dolayı deprem ön izleyicileri ile deprem ilişkisi bağlantısı kurma noktasında farklı alanlarda çok disiplinli çalışmaların yapılmasını gerektirmektedir. Bu ön izleyicilerden toprakta ve yer altı sularında radon gazı konsantrasyonu değişimlerinin izlenmesi birçok araştırmacı tarafından uzun yıllardır üzerinde çalışılan bir alan olmuştur. Toprakta ve yer altı sularındaki radon gazı ölçümleri, depremlerin önceden belirlenmesi çalışmalarında en etkili ve en önemli yöntemlerden biri olarak kabul edilmektedir. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Japonya bu yönteme gerekli önemi vermiş ve büyük miktarda kaynak ayırmıştır ve birçok radon ölçüm ağı oluşturmuştur. Örneğin Amerika Birleşik Devletleri’nin depremlerin önceden belirlenmesi amacı ile sadece Parkfield, California bölgesinde yüzden fazla radon ölçüm istasyonu mevcuttur.

Toprak gazında ve yer altı sularında anormal radon değişimlerinin birçok deprem için uyarı işareti olduğu ve radon anomalilerinin sismik olaylar için faydalı bir jeokimyasal izleyici olduğu yapılan birçok çalışma ile ortaya koyulmuştur.  TÜBİTAK, olası Marmara depremini önceden kestirebilmek amacıyla 16 noktada radon gazı incelemesi başlatmıştır. Uzmanlara göre depremden önce bölgedeki radon gazı çıkışında ciddi oranda artış meydana gelmektedir.

Türkiye’de termal su kaynaklarının dağılışı ile fay hatları arasında çok uyumlu bir ilişki olduğu görülür (Şekil 1). Bu durum özellikle ana fay kuşaklarının geçtiği zonlarda termal kaynaklarının yoğunlaşmasını da beraberinde getirmiştir.

 

 

 

 

 

 

 

06.02.2023 pazartesi günü 04.17 ve 13.24 saatlerinde Kahramanmaraş ili merkezli, Gaziantep, Hatay, Osmaniye, Malatya, Adana, Diyarbakır, Şanlıurfa, Adıyaman ve Kilis illerimizi de etkileyen depremler meydana gelmiştir. Şekil 1’den görüleceği üzere deprem fay hattında ve çevresinde bulunan bu 10 ilde sıcak su kaynakları ve termal tesis mevcuttur.

 

Uzun Duran vd. tarafından 2020’de yayınlanan bir çalışmada, tüm Türkiye kapsamında 70 kaplıcada radon gazı ölçümü yapılmış ve ölçüm değerleri belirtilmiştir Depremden etkilenen 10 il arasında yer alan yalnızca dört ilde Osmaniye (Düziçi Haruniye Termal K.), Kahramanmaraş, (Vali S. Çotur Kaplıcası), Hatay, (Kumlu Green Hamamat Termal) ve Şanlıurfa’da (Merkez Karaali Kaplıcası) da bulunan birer kaplıcada bir defaya mahsus kısa süreli radon gazı ölçümü yapılmıştır. Bu illerde bulunan diğer kaplıcalarda radon gazı ve radyoaktivite ölçümü yapılmamıştır

 

Bu proje kapsamında 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen depremlerden en çok etkilenen Kahramanmaraş, Gaziantep, Malatya, Şanlıurfa, Adıyaman, Hatay ve Osmaniye illerinde bulunan aşağıda isimleri belirtilen kaplıcaların sularında anlık radon gazı ölçümü yapılacaktır. Bu kaplıca çevresinde ve tespit edilen fay hattı üzerinde toprakta radon gazı ölçümü yapılacaktır


17 Şubat 2023